Kapadokya, (Pers dilinde “Güzel Atlar Ülkesi” anlamına gelir). Bölge 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır.
Bölge günümüzde turizm açısından büyük bir öneme sahiptir. Avanos, Ürgüp, Göreme, Akvadi, Uçhisar ve Ortahisar Kaleleri, El Nazar Kilisesi, Aynalı Kilise, Güvercinlik Vadisi, Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak Yeraltı Şehirleri, Ihlara Vadisi, Selime Köyü, Çavuşin, Güllüdere Vadisi, Paşabağ- Zelve belli başlı görülmesi gereken yerlerdir.Kayalara oyulmuş geleneksek Kapadokya evleri ve güvercinlikler yörenin özgünlüğünü dile getirirler. Bu evler ondokuzuncu yüzyılda yamaçlara ya kayaların ya da kesme taştan inşa edilmişlerdir. Bölgenin tek mimarı malzemesi olan taş yörenin volkanik yapısından dolayı ocaktan çıktıktan sonra yumuşak olduğundan çok rahat işlenebilmekte ancak hava ile temas ettikten sonra sertleşerek çok dayanaklı bir yapı malzemesine dönüşmektedir. Kullanılan malzemenin bol olması ve kolay işlenebilmesinden dolayı yöreye has olan taş işçiliği gelişerek mimari bir gelenek halini almıştır. Gerek avlu gerekse ev kapılarının malzemesi ahşaptır. Kemerli olarak yapılmış kapıların üst kısmı stilize sarmaşık veya rozet motifleriyle süslenmiştir. Yöredeki güvercinlikler 19. yüzyılın sonları, 18. yüzyılda yapılmış küçük yapılardır. İslam resim sanatını göstermek açısından önemli olan güvercinliklerin bir kısmı manastır veya kilise olarak inşa edilmişlerdir. Güvercinliklerin yüzeyi yöresel sanatçılar tarafından zengin bezemeler, kitabeler ile süslenmişlerdir. Bölge şarapçılık ve üzüm yetiştiriciliği ile de ünlüdür. Kapadokya'yı eskiden ev olarak kullanıyorlardı.Bu yüzden şimdi kalıntılar çıkartılıyor. Bunlar tarihi eser olarak koruma altına alınıyor. Kapadokya görülmeye değer korunmaya alınmıştır.
IHLARA VADİSİ
Aksaray'a 40 km uzaklıktadır. Ihlara Vadisi, Hasandağı'volkanından püskürtülen lavların akarsu aşındırması sonucunda oluşan kanyon şekilli bir vadidir. Melendiz çayı, milyonlarca yıllık bir sürecin sonunda, 14 kilometre uzunluğunda ve yüksekliği yer yer 110 metreye ulaşan kanyon görünümlü bu vadiyi meydana getirmiştir. Bu çatlaklardan yol bulan kanyonun bugünkü halini almasını sağlayan Melendiz çayına ilk çağlarda Kapadokya ırmağı anlamına gelen "Potamus Kapadukus" denilmekteydi.
14 km uzunluğunda ki vadi Ihlara'dan başlar, Selime'de son bulur. Vadinin yüksekliği yer yer 100 -150 m dir. Vadi boyunca kayalara oyulmuş sayısız barınaklar, mezarlar ve kiliseler bulunmaktadır. Ihlara vadisi'nde kiliselerdeki süslemeler VI.yüzyılda başlayarak XIII. yüzyılın sonuna kadar devam etmiştir.
Bazı barınaklar ve kiliseler yeraltı şehirlerinde olduğu gibi birbirine tünellerle bağlantılıdır.
ORTAHİSAR
Ortahisar, Nevşehir-Ürgüp karayolu üzerinde, Ürgüp'e 6 kilometre uzaklıkta bulunan, Nevşehir'in bir kasabasıdır.
En belirgin yapısı Etiler zamanında oyulmuş, 1200 m rakımlı 86 m yükseklikteki Ortahisar Kalesi'dir. Kale hem stratejik hem de yerleşim amacıyla kullanılmıştır. Kalenin eteklerinde Kapadokya'nın karakteristik sivil mimari örnekleri bulunmaktadır. Ayrıca hemen hemen tüm vadilerin yamaçlarına oyulan kaya depolarında yörede yetişen patates ve elma, Akdeniz Bölgesi'nden getirilen portakal ve limon saklanmaktadır.
Ürgüp'ün 6 km batısında ve Nevşehir yolu yakınındadır. 1916 yılında kasaba olmuştur. Doğal güzellikleri ve tarihsel özellikleriyle ilgi çekici bir kasabadır. Kavak, İbrahim Paşa ve Ortahisarın içinde yeraldığı vadi Damsa çayı vadisine ulaşır. Bu vadinin Damsa çayı yakınları Üzengi deresi adını alır. Doğal özellikleri içme suyu, maden suları olan bir yerdir. Ortahisarın ortasında dev bir peri bacası olan bir kale vardır. Bu kaleye yabancılar şato da derler. İçi oyuktur. Oda ve salonlar vardır. Tepesine çıkmak zor ise de oradan görülen çevre güzelliği yorgunlukları gideridir. Ayrıca kasabanın çevresinde de pek çok kilise vardır. Talaş deresi bu bakımdan çok ilgi çeker. Orta hisarda evler kaleye doğru basmak basamak yükselir. Son yıllarda Nevşehir yoluna doğru düzlükte yeni doğal karakteristik yapıya uygun renkli kesme taşan evler yapmışlardır. Bölgedeki kayalar sit alanı olarak belirlenmiştir.Atik ve Cedit adlarında iki mahalleden oluşur. Doğal güzellikleri eski tarihsel yapıları ilginç narenciye ambarları göreme kaya kiliselerine yakın oluşu turislerin rağbet göstermelerini sağlar. Ortahisar vadilerinde son derece ilginç manastır ve kiliseler bulunmaktadır. Bunlar Sarıca Kilise, Cambazlı Kilise, Tavşanlı Kilise, Balkan Deresi Kiliseleri, Hallaç Dere Manastırı'dır.
Ortahisar halkı geçimini bağcılıktan sağlar. Ayrıca büyük baş hayvancılıkta yapılır. Ortahisar Kalesi hem stratejik hem de yerleşim amacıyla kullanılmıştır. Kalenin eteklerinde Kapadokya'nın karakteristik sivil mimari örnekleri bulunmaktadır. Ayrıca hemen hemen tüm vadilerin yamaçlarına oyulan soğuk hava depolarında yörede yetişen patates ve elma, Akdeniz Bölgesi'nden getirilen portakal ve limon saklanmaktadır. Ayrıca 2004 yılında tüm Kapadokyanın yaşantısının anlatıldığı Kapadokya'nın ilk ve Tek Etnografya Müzesi Ortahisar'da açılmıştır. Müze ile ilgili daha detaylı bilgi almak için http://www.culturemuseum.com adresini ziyaret edebilirsiniz.